Mühendislik kökenli 5 parlak gençten 4’ü, 42 Kocaeli’nin 28 günlük havuz eğitiminde tanıştı. Girişim fikirlerini hayata geçirmek için kısa sürede bir ekip kurdular. Ve bu yıl gerçekleştirilen TOGG’un Mobilite Hızlandırma Programı’nda 850 başvuru arasından seçilen 46 girişim arasına girdiler.
Aynı zamanda 42 İstanbul & 42 Kocaeli’nin ilk girişim projesi olan TIAN UAV projesini geliştiren ekipte yolları 42 Kocaeli’nde kesişen Hazal Yılmaz, Bahadır Bolat, Muhammed Yasir Keleş ve Niran Kalyoncuoğlu yer alıyor. Yusuf Bingöl ise takıma 42 dışından katılan genç bir endüstri mühendisi.
Soldan sağa: Yusuf Bingöl, Sümeyye Çİftçi (Kuluçka Mrk), Niran Kalyoncuoğlu, Rabia Ergin (Kuluçka Mrk), Yasir Keleş, Bahadır Bolat.
Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası TOGG’un Mobilite Programı’ndan kabul alan ve aynı zamanda 42 İstanbul & 42 Kocaeli’nin ilk girişim projesi olan TIAN UAV projesi, TOGG ve Bilişim Vadisi işbirliğinde düzenlenen Mobilite Hızlandırma Programına giren 850 girişim arasında yer aldı.
Temizlikte 20 kat hızlı endüstriyel İHA
Kabul edilen 46 girişimden biri olan TIAN UAV projesi, ölümlü iş kazaları açısından günümüzde en riskli iş kollarından biri olan kule, gökdelen gibi yüksek binaların dış cephe temizliğini endüstriyel drone’lara emanet ediyor. Yapay zeka teknolojisiyle otonom olarak geliştirilecek olan İHA, dış cephe temizliğinde güvenlik riskini minimuma indirmeyi hedefliyor.20 metrelik bir binayı altı saatte temizlemesi hedeflenen İHA, geleneksel yöntemlere göre 20 kat daha hızlı olacak.
42 Kocaeli’nin havuz eğitiminde tanışan genç girişimcilerden oluşan ekip, TOGG Mobilite Hızlandırma Programı’nda sekiz hafta boyunca uzman isimler tarafından verilen eğitimlerde mobiliteden büyük veriye, blok zincirinden siber güvenliğe, yapay zekadan oyunlaştırmaya, hafif malzemelerden sürdürülebilirliğe, akıllı şebekelerden enerji çözümlerine pek çok konuda bilgi aldı ve iş fikrini geliştirme şansı buldu.
Bu yıl 14 Haziran’da Bilişim Vadisi’nde finali gerçekleştirilen programı başarıyla tamamlayan girişimciler, teknik eğitim ve mentörlük programı sonucu stand açmaya hak kazanan 28 girişim arasında yer alarak projelerini ziyaretçilere tanıttı.
TIAN UAV projesinin başlangıç fikrinin yüksek binaların dış cephe temizliği konusunda ekipçe birlikte izledikleri bir video olduğunu anlatan Hazal Yılmaz, Aksaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden 2020 yılında mezun olmuş. Halen yüksek lisans öğrencisi olan Hazal, girişimcilik alanında ekibin en deneyimli ismi. Hazal, projelerini şöyle anlatıyor:
‘’Yüksek binaların dış cephe temizliği konusunda izlediğimiz bir video bize esin kaynağı oldu. Bu işin nasıl daha risksiz ve verimli yapılabileceğini düşünürken ekipçe bulduğumuz çözüm endüstriyel insansız hava aracı (İHA) kullanma fikriydi. Bu konuyu araştırmaya başladık ve gördük ki, Türkiye’de endüstriyel İHA ile temizlik konusunda bir örnek yok. Bu sektörde daha çok robotlar kullanılıyor. Dış cephe temizliği ise temel olarak geleneksel dağcılık, vinç ile temizlik, robot ile temizlik gibi yöntemlerle yapılıyor. Dağcılık ve vinç yöntemleri hem çok maliyetli hem de ölümlü iş kazalarına yol açabiliyor. Robot ile temizlik ise bina tasarımları açısından dezavantajlı ve ayrıca yine maliyet gerektiriyor.
Bizim bu probleme çözüm olarak önerimiz olan İHA’nın en büyük dezavantajı batarya idi. Bu sorun üzerine düşünürken, Teknofest’ten drone deneyimi olan Bahadır’ın katkılarıyla İHA için gereken bataryayı yani elektriği yerden almak yolunu seçtik. İHA’mız suyu, temizlik malzemesini ve elektriği yerdeki kablolar vasıtasıyla alarak yükseliyor zira buradaki en kritik nokta drone’un ağırlığını makul bir seviyede tutmak’’.
Halen 42 Kocaeli’de ana eğitim öğrencisi olan, aynı zamanda Kocaeli Üniversitesi Havacılık Elektrik Elektroniği bölümünü gelecek yıl bitirecek olan Bahadır ise, İHA teknolojsinin günümüzde pek çok iş kolunda kullanıldığını belirtiyor ve ekliyor;
‘’Projemizin temel hedefi yüksek riskli işlerden biri olarak tanımlanan bu alanda maksimum iş güvenliğini sağlamak. Sivil havacılık günümüzde önemli bir gelişme noktasında. İHA’lar bu alanda önemli bir rol üstlenirken günlük hayatımızda artık daha çok yer alıyorlar. Sadece güvenlik değil, eşya taşıma, insan taşıma gibi pek çok iş endüstriyel İHA teknolojisiyle yapılıyor.Biz de İHA teknolojisi ile yapılabilecek iş alanlarından biri olan yüksek binalara yönelik bir proje geliştirdik.
TOGG’un Mobilite Hızlandırma Programı boyunca ürünümüzün tasarımı üzerine çalıştık ve yatırım turlarına çıktık. Çok olumlu geri dönüşler aldık. Standımızı TOGG CEO’su Mehmet Gürcan Karakaş ve Bilişim Vadisi Genel Müdürü Ahmet Serdar İbrahimcioğlu başta olmak üzere sektörden pek çok isim ve girişimci ziyaret etti. Eğer yatırım alabilirsek prototipimizi çıkarıp ürünleşme sürecine geçmeyi hedefliyoruz’’ .
‘’Ekip olmayı 42’de deneyimledik’’
Girişimcilik gibi çoğu zaman uzun, hayli meşakkatli bir yol yürümeyi seçen gençlerin karşısına 42’nin çıkması ise deyim yerindeyse bir dönüm noktası olmuş.
Hazal bu süreci anlatıyor: ‘’Girişimcilikteki en büyük problem doğru ekibi oluşturmak. 42 bu açıdan bize ekip oluşturma ekosistemi sağladı. Havuz eğitimlerinde birbirimizi tanıdık. Birbirinden öğrenme metodu ile takım olma bilincini deneyimledik. Problem çözme yeteneklerimizin farkına vardık ve birlikta çalıştığımızda uyumlu olabileceğimizi gördük. 42, bize birbirimizi bulma fırsatı verdi. Bilişim Vadisi gibi bir ekosistemde yer almak ise bizi çok motive etti’’.
Ekipte yer alan 42 Kocaeli ana eğitim öğrencisi Niran ise aynı zamanda Kocaeli Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nde okuyor. Niran, bir arkadaşı vasıtasıyla katıldığı 42 Yazılımcı Okulları’nın hayatını değiştirdiğini söylüyor: ‘’42 hayatımı değiştirdi diyebilirim zira henüz üniversite birinci sınıf öğrencisiyim ve bu kadar kısa sürede bu kadar çok şey yapıyor olmak beni mutlu ediyor. Burada kurduğumuz ekiple, hem arkadaş olarak hem de iş olarak, çok güzel şeyler başaracağımıza inanıyorum’’.
Peki, iyi bir ekip olmak ne demek? Gençlerin bu soruya yanıtı net; ‘’Uyum’’.
‘’İyi bir ekip için çok başarılı insanlar olmasına gerek yok, bireysel olarak başarısız da olabilisiniz. Başarı göreceli bir kavramdır. Bence uyum çok kritik‘‘ diyor Hazal.
‘’Girişimci iseniz yeri geliyor motivasyonunuz düşebiliyor, çeşitli engeller çıkabiliyor karşınıza. Ben düştüğümde Niran beni yükseltebiliyor veya Yasir düştüğünde ben ona destek verebiliyorum. Ekip üyeleri olarak birbirimizi bu süreçte o kadar iyi tanıdık ki, artık bir proje yaparken yaşadığımız en ufak zorlukta birbirimizin tepkilerini sezebiliyoruz’’.
‘’Başarısızlık hikayelerinden öğrenecek çok şey var’’
‘’Hazal’ın belirttiği gibi ekip çok önemli’’ diye ekliyor Bahadır ve devam ediyor;
‘’Ama aynı zamanda Bilişim Vadisi’nin sağladığı ekosistem de öyle. Bu ortam bizi sürekli motive diyor, aktif olmamızı sağlıyor. Yarışmalara katılıyor, kendimizi deniyoruz.
Okuduğum bir makalede ilk girişimlerin yüzde 90’ının başarısız olduğu yönde bir istatistik dikkatimi çekmişti. Bu bazen bizim de başımıza gelebiliyor. Ancak bu süreçte motivasyonumuzu artırıcı gelişmeler de oluyor. Örneğin Yasir arkadaşımızın Bilişim Vadisi’nin düzenlediği Hackhaton’da aldığı ikincilik ödülü, Havelsan yarışmasından elde ettiğimiz ikincilik ve şimdi TOGG Mobilite Hızlandırma programından aldığımız olumlu geri dönüşler motivasyonumuzu yükseltiyor. Biz başarıdan besleniyoruz kısacası’’.
Hazal ise realist bir bakış açısıyla başarısızlığın da başarıyla giden yolda gerekli olduğunu düşünüyor.
’’Lisans dönemimden bu yana girişimcilik alanında denemeleri olan biri olarak başarısız olduğum noktalardan çok, başarılı olduğum noktalara odaklanmayı seçtim. Çantamda ilk başladığımda hiç bir şey yoktu ama şimdi o çanta çok dolu. Dolayısıyla süreçte öğrendiğiniz her şey çok değerli. Girişimimiz belki başarısız olacak ama biz bu süreçte çok şey öğrenmiş olacağız.
Girişimcilik şu an Türkiye’de salgın gibi çoğalıyor. 10 sene öncesine kadar girişimcilik kelimesi hayatımızda yokken şimdi pek çok insan girişimci olmaya soyunuyor. Bu beni çok mutlu ediyor çünkü görüyoruz ki ülkemizden güzel işler çıkacak. Başarısızlık ile karşılaşabiliriz ama biz başarısız olsak bile bundan ders alıyoruz ve diyoruz ki evet biz bu projeden çok şey öğrendik. Bu da bizi yepyeni fikirler, projeler için daha fazla motive ediyor’’.
